Ana içeriğe atla

DOĞAL UNSURLARIN GÖSTERGESİ: BİTKİLER

DOĞAL UNSURLARIN GÖSTERGESİ: BİTKİLER Hazırlık Çalışmaları SAYFA 117 LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI

*Çevremizde bulunan bitki türleri adlarını yazınız?
Marmara bölgesi için : Marmara kıyılarında 250–300 m yükseltiye kadar maki görülür. Karadeniz kıyıları ile Uludağ’da ormanlar yer alır.Yıldız Dağları Bölümü ise ormanların en geniş alan kapladığı yerdir.Orman bakımından 4. sırada yer alan bölgede iç kesimlere doğru gidildikçe antropojen bozkırlar görülür.
Mersin, defne, kocayemiş, zeytin, süpürge çalısı, tesbih, sandal, zakkum, Delice Zeytin, Zeytin, kızılçam, sarıçam, karaçam, kayın, kestane, meşe, ıhlamur, kavak, ladin, köknar, böğürtlen, çınar, gürgen, incir, mazı, nergis, nilüfer, servi, Uludağ göknarı, dağ çayırları,
Karadeniz İklim bölgesinde: Geniş ve İğne yapaklı ormanlar , otsu bitkiler ve çalılıklar
Akdeniz İklim bölgesinde : Maki ve Kızılçamlar
Karasal İklim bölgesinde:
a)Ilıman karasal iklim olan yerlerde: Bozkır , antropojen bozkır , yer yer kurakçıl sarıçam , karaçam, meşe ormanları
b)Soğuk karasal iklim olan yerlerde: Çayır, yer yer kurakçıl sarıçam , karaçam, meşe ormanları

*Bu bitkiler hangi özellikleri ile birbirinden ayrılır?
-Büyüklükleri yönünden, kimi ağaç, kimi çalı, ot gibi
-Yaprak özellikleri yönünden geniş ve iğne yapraklı olanlar gibi,
-Yağış ve sıcaklık istekleri yönünden farklıdır.
-Bitkilerin bazıları çok yıllık ve uzun ömürlü, bazıları ise tek yıllıktır.
-Bazıları yıl boyu yeşil kalır, bazıları yaprak dökerler.
-Bitkilerin bazıları ağaçsı gövdeye, bazıları ise otsu gövdeye sahiptir.

*Doğal bitki örtüsü ile İklim arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Her bitkinin kendine has bir iklim özelliği vardır. Başka bir ifadeyle benzer iklim şartlarında benzer bitki türleri görülür.Farklı bölgedeki iklimin benzerliği tabii bitki örtüsünün benzerliğini kanıtlar.

Yer şekillerinin kısa mesafeler dâhilinde değişmesi bitki örtülerinin kısa mesafeler dâhilinde değişmesini sağlar.Bitki örtüleri yeryüzüne dağılışlarında aralıksız kuşaklar oluşturmazlar.Ancak, genel olarak Ekvator’dan kutuplara doğru, geniş yapraklı ormanlar, karışık ormanlar ve iğne yapraklı ormanlar, şeklinde kuşaklar meydana gelmiştir.

Kuzey güney yönünde mesafe arttıkça ve enlem farkı arttıkça oluştukça bitki örtüsü de çeşitlenir.

Bitki örtüsü iklimin bir nedeni değil iklimin bir sonucudur. Örneğin; Maki bitki örtüsü Akdeniz ikliminin bir göstergesidir. Maki bitki örtüsü Akdeniz ikliminin oluşmasına sebep değil bu iklimin sonucudur. Maki bitki örtüsüne bakılarak Akdeniz iklimi hakkında tahminlerde bulunulabilir.

Türkiye, bitki tür ve çeşitleri bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Avrupa Kıtası, Türkiye'nin yaklaşık 15 katı büyüklüğüne sahip olmasına rağmen, tüm Avrupa Kıtası'nda yaklaşık 12.000 bitki türü yer alırken Türkiye'de 12.000'den fazla bitki türü bulunmaktadır.

Ülkemizde III ve IV. jeolojik zamanlarda oluşmuş, günümüzdeki iklim şartlarında yetişmesi mümkün olmayan ve relikt (kalıntı) diye adlandırılan bazı bitki türleri mevcuttur.
RELİKT BİTKİLER: GÜNÜMÜZDEN ÖNCEKİ İKLİM ŞARTLARINDA OLUŞMUŞ GÜNÜMÜZDEKİ İKLİM ŞARTLARINDA YETİŞMESİ MÜMKÜN OLMAYAN BİTKİLERE RELİKT BİTKİLER DENİR.
KOZMOPOLİT BİTKİLER: DÜNYA ÜZERİNDE ÇOK FARKLI YERLERDE VE GENİŞ ALANLARDA GÖRÜLEBİLEN BİTKİLERE KOZMOPOLİT BİTKİLER DENİR.
ENDEMİK BİTKİLER: DÜNYA ÜZERİNDE SADECE BELLİ VE DAR ALANLARDA YETİŞEBİLEN BİTKİLERE ENDEMİK BİTKİLER DENİR.
Ülkemizdeki bitkilerin yaklaşık üçte biri dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen (endemik) bitkilerdir. Ülkemizde endemik bitkiler en çok Toros Dağları kuşağında bulunur. Köyceğiz Gölü çevresindeki Sığla ve Göller Yöresi'ndeki kasnak meşesi, Yenice (Zonguldak) civarındaki Istranca meşesi, Datça ve Teke Yarımadalarındaki Datça hurması, Kazdağı'ndaki Kazdağı köknarı, Kastamonu ve Yozgat çevresindeki İspir meşesi (ANZER ÇAYI, NEMRUT SOĞANI, ÇIPLAK TURNA GAGASI, DEVE DİKENİ, SIĞLA AĞACI DA ENDEMİK BİTKİLERE ÖRNEKTİR.) endemik bitkilere örnektir.
Türkiye, hâlâ yeni bitki türlerinin ortaya çıkarıldığı bir alandır, Ülkemizde son yıllarda yapılan çalışmalarda bugüne kadar bilinmeyen 130'dan fazla bitki türü tespit edilmiştir.

DERS DIŞI ETKİNLİK SAYFA 117 LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI

Tabloda yer alan ülkeler Türkiye, İran, İtalya, İspanya, Yunanistan, Fransa Dünyadaki konumları itibarı ile aynı iklim kuşağında yer almaktadırlar.

Tabloda görüldüğü gibi ülkelerin kapladığı alan ile sahip olduğu bitki ve endemik bitki türü yoğunlukları doğru orantılı dağılmamıştır.

Tablodaki ülkeler içinde kapladığı alana göre bitki türü ve endemik bitki türü açısından en zengin ülke TÜRKİYE iken, bitki türünde İran Endemik bitki türünde ise Fransa en fakir ülkedir.

Türkiye’nin bitki zenginliği aynı iklim kuşağında yer almalarına rağmen çeşitlilik bakımından Türkiye de iklim çeşitliliği daha fazladır.Endemik bitkiler için geçmiş dönemlerde farklı iklim şartları yaşanmış olmasıdır.
- TÜRKİYE’DEKİ İKLİM ÇEŞİTLİĞİ
- TÜRKİYE’DEKİ YER ŞEKİLLERİNİN ÇEŞİTLİĞİ
- TÜRKİYE’DEKİ TOPRAK ÇEŞİTLİLİĞİ
- TÜRKİYE’NİN COĞRAFİ KONUMU ( ÜÇ KITA ARASINDA GEÇİŞ NOKTASINDA YER ALMASI)

Ülkemizde Görülen Başlıca Bitki Toplulukları Ülkemizdeki Orman Varlığı ve Dağılışı COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI LİSE 2.SINIF

Ülkemizin yaklaşık % 27,64'ü ormanlarla kaplı olup bu ormanların büyük çoğunluğu kıyı kesimlerinde yer almaktadır. ORMANLARIMIZIN DAĞILIŞI YAĞIŞIN DAĞILIŞI İLE DOĞRUDAN İLGİLİDİR. KIYILARIMIZ DA YAĞIŞ FAZLA OLDUĞU İÇİN ORMAN VARLIĞIMIZIN BÜYÜK BİR KISMI KIYILARIMIZDA YER ALIR. KIYI BÖLGELERİMİZ İÇİNDE ORMAN VARLIĞI BAKIMINDAN EN FAKİR BÖLGEMİZ MARMARA BÖLGESİDİR. NEDENİ YÜKSELTİNİN AZ OLMASI NEDENİYLE YAĞIŞIN AZ OLMASIDIR.
ORMAN VARLIĞINA GÖRE BÖLGELERİMİZİN SIRALANIŞI;
KARADENİZ
AKDENİZ
EGE
MARMARA
DOĞU ANADOLU
İÇ ANADOLU
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİDİR.


Performans Ödevi Sayfa 118 Relikt ve Endemik Bitki Türleri LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI LİSE

Endemik, alanları belirli bir ülke veya bölgeye ait, yerel, ender ve çok ender bulunan türler endemos (indigenous) kelimesinden gelir ve “yerli” anlamında kullanılır.

Ülkemizdeki endemik türlerin en önemlilerinden birkaçı; Kazdağı’nda orman meydana getiren Kazdağı göknarı (Abies equi-trojani), Eğridir güneyindeki Kasnak meşesi (Quercus vulcanica), Köyceğiz-Dalaman arasında yaygın olan Sığla veya Günlük ağacı ve ormanları (Liquidambar orientalis), Beşparmak Dağları (Ege bölümü)ndaki Kral eğreltisi (Osmunda regalis) ile Datça yarımadasında bulunan Datça hurması (Phoneix theophrasti)dır.

Ülkemiz, hem çeşitli familyalara ait hem de endemikler yönünden de çok zengindir.

Türkiye’de yetişen endemik türler tabiatta, aşırı otlatma, yangın, bilinçsiz kesim, söküm,ıslah çalışmaları, yapılaşma, şehirleşme ve herbisit kullanımı gibi çeşitli tehlikelerle karşı karşıyadır.Bu olumsuz faktörler kimi zaman bitkinin yok olmasına ve bir anlamda yer yüzünde ortadan kalkması anlamına gelmektedir.

Kaz dağı köknarı:
Türkiye’de yalnızca Kazdağı’nda yetişen endemik bir göknar alt türü. 30 metreye kadar boylanabilir. Tomurcukları bol reçinelidir.
İğne yapraklı uzun sürgünler üzerinde tek tek ışığa yönelik olarak tarak biçiminde dizilmişlerdi.Yaprağın üst yüzü hafif olukludur, alt yüzünde ise iki tane belirgini gümüşi renkte beyaz stoma bandı bulunur. İğne yapraklar sürgünler üzerinde uzun süre, 7-10 yıl kalır

Kasnak meşesi:
25-30 m boya ulaşabilen geniş ve yaygın tepeli bir meşe türü.
Genç sürgünler sarımtırak veya kırmızımtırak olup, önceleri tüylü daha sonraları çıplaktır. Tomurcuklar büyük yumurta biçiminde kahverengi kırmızı, tüysüzdür. Tomurcuk pullarının kenarları kirpiklidir.
Yapraklar sürgünler üzerinde oldukça aralıklı dizilmiştir. Yaprak ayası ters yumurta veya eliptik biçimli, dip tarafı çarpıktır. Yaprakların alt yüzü basık ve yıldız tüylüdür. Üst yüzü çıplak ve koyu yeşildir. Kadeh çok belirgin ve yarımküre şeklindedir.
Endemik bir türdür.Kütahya, Konya, Afyon, Isparta, Eğirdir yörelerinde bulunur. 1300-1800 m yükseltilere kadar çıkabilir.

Datça hurması:
Datça Hurması, Datça Yarımadasında batı-doğu yönünde uzanan sıradağların kuzey ve güney aklanlarında olmak üzere, iki ayrı yörede bulunmaktadır.
Datça Hurması bu aklanda küme ve guruplar halinde veya tekil olarak da geniş bir alanda yayılış yapmakta ve yayılış sahilden 300-350 m yükseltiye kadar ulaşabilmektedir.
Kuzeyi kapalı, sıcak, deniz etkisi altındaki vadi tabanlarının uygun kısımları ile deniz kenarındaki kum ve çakıl üzerinde yer almaktadır. yaklaşık 10 m boyunda olup Datça’da 10-15 m. boylara ulaşabilmektedir.

Sığla ağacı:
25-40 m’ye kadar boylanan yaprak döken kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaçtır. İlk bakışta çınara benzer. Yaşlandıkça, kabuğu koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alır.
Çiçekler küçüktür. Çiçek kurulu 1-2 cm çapında olup küre şeklinde çok sayıda çiçek kümesini bulundurur. Meyve 2-4 cm çapında çok sayıda kapsülden oluşur

Istranca meşesi:
25 m’ye kadar boylanabilen düzgün gövdeli dar tepeli bir meşe türüdür. Gövde kabuğu düzenli aralıklarla çataklıdır. Yapraklar ters yumurta biçimindedir. 7-10 civarında yaprak damarı bulunur. Damarlar birbirine paraleldir.
Her iki yüzü de çıplaktır. Alt yüzünde basit ya da yıldız tüyler bulunur. Meyve sapı 2-7 cm uzunluğundadır. Bir sapta 3-4 tane meyve bulunur.

RELİK (RELİKT) BİTKİ: (Relikt Plant): Kalıntı, eskiden kalma, günümüze gelme bitkilerdir. Paleoklimatik koşullarda yetişerek yaygın bir durum alan, fakat iklim koşullarının değişmesi üzerine günümüzde zorlukla yaşamını sürdüren bitki toplulukları ve bunların üyeleridir.
Örneğin, Karadeniz Bölgesinde yer yer kıyı kuşağında ve ve ardındaki oluklarda bulunan Akdeniz bitki toplulukları, daha önce bu bölgeye Akdeniz iklim koşulları egemen iken yerleşmişler; ancak, günümüz koşulları altında da yetişmelerini sınırlı olarak sürdürme olanağı bulmuşlardır. Güneybatı Anadolu’da Köyceğiz, Marmaris dolaylarında küçük ormanlar oluşturan Sığla (Günlük) ağacı (Liquidambar Orientalis) de relikt bitki özelliği göstermektedir.

ETKİNLİK SAYFA 120 - 121 ORMANLARIMIZDAKİ AĞAÇ TÜRLERİ LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI

Ihlamur
Büyümesi çabuktur. Filizlenme gücü yüksektir. Işık ağacıdır. Sıcaklık isteği nispeten fazladır. Derin, serin yumuşak, besin ve madence zengin, ılımlı humuslu toprakları sever. Kireçli topraklarda da yetişmektedir. Tuzlu topraklardan kaçınır. Donlara ve kuraklığa karşı duyarlıdır. Güçlü kazık kök yapar, sığ ve fakir topraklarda kuvvetli yan kökler geliştirir, kuvvetli kök sürgünü verir. Boyları 20–30 m.ye kadar ulaşabilen geniş yapraklı ve yaprak döken bir ağaçtır. Büyüklüğü 5–10 cm arasında değişen yaprakları genellikle yürek şeklinde ve çarpık, kenarları dişli ve uzun saplıdır. Sarkık çiçek demetleri sarımsı bir renge ve karakteristik bir kokuya sahiptir. Çok geç açan bu çiçekler (Haziran-Temmuz) kurutularak çay gibi içilir.

Güzel kokulu çiçeklerinden dolayı ve bir gölge ağacı olarak yetiştirilir. Avrupa’da eskiden köy mahkemeleri genelde bu ağaçların gölgelerinde kurulurdu. Bu yüzden ıhlamur, mahkeme ağacı ya da mahkeme ıhlamuru olarak ta bilinir. Germen ve Slav halklarında ıhlamur kutsal bir ağaçtır. Doğramacılıkta kıymetli olan beyaz ve hafif bir odun verir. Ihlamur kabuğundaki lifler ip ve kaba dokumalarda kullanılır. Çiçek durumları tıbbi olarak kullanılır.

Ihlamur çiçeği yatıştırıcı, idrar verici ve balgam söktürücü olarak çay halinde kullanılır. Ihlamur çiçeği banyosunun da yatıştırıcı bir özelliği vardır.

Türkiye’de doğal olarak 3 tür bulunur. Ülkemizde başta kıyı ve batı bölgeleri olmak üzere iç bölgelerimizde de yetiştirilmektedir.

Kestane
Kestane yıllık yağış toplamı 600–1200 mm olan yerlerde susuz yetişebilir. Bu nedenle yağış kestane yetiştirticiliği için önemlidir. Çiçeklenme döneminde yağan yağışlar meyve tutumunu olumsuz etkiler. Kestane kış düşük sıcaklıklarda –30 dereceye kadar dayanabilmektedir. Ancak ilkbaharın geç ve sonbaharın ilk donlarına karşı hassastır.

Kayıngiller familyasından Castanea cinsini oluşturan ağaçların ve bu ağaçların yenilebilen tohumlarına verilen ad.

Kerestesi, dayanıklılık ve dekoratif özellikleri bakımından meşe ağacının odununa benzemekle birlikte, kuruma esnasında çatlaması ve eğrilmesi nedeniyle, bu ağaçtan büyük boyutlu kereste elde edilememektedir. Ancak dayanıklılığı nedeniyle bazı ahşap bahçe işlerinde bu ağaçtan faydalanılmaktadır. İtalya’da fıçı yapımında kullanılmaktadır.

Kuzey Anadolu ve Marmara Bölgesi’nde yayılış gösterir. Türkiye’de doğal olarak yetişen tek kestane türü olan “Anadolu kestanesi” 30 m boya erişebilen, geniş tepeli bir ağaçtır. Ülkemizde 25.278 hektar koru, 3.614 hektar baltalık kestane ormanı bulunmaktadır. Gençken düzgün olan gövde kabukları yaşlandıkça çatlaklı bir görünüm alır. Mızraksı yapraklarının kenarları kaba dişlidir. Çiçekleri önemli bir bal kaynağı olan kestanenin meyvesi de ekonomik değere sahiptir.

Tohumlar, ateşte közlenmiş, haşlanış veya suda kaynatılmış olarak tüketilir. İlkine çoğunlukla ‘kestane kebap’ denilmektedir, bu yöntem, kestane tohumları üst kısımları hafifçe çizildikten sonra, 200–220 °C ısıda 10–15 dakika süreyle fırına verilerek hazırlanır. Kestane aynı zamanda bazı çörek, kek ve pasta çeşitlerinde de kullanılmaktadır. Ayrıca özellikle Bursa ilimizde Kestane Şekeri adıyla bilinen bir tatlı çeşidi de çok sevilmektedir ve oldukça büyük miktarlarda üretilmektedir.

Ladin
Kuzey yarıkürenin ılıman ve soğuk bölgelerinde yayılış gösteren ladinin 40 değişik türü ve bu türlere ait varyete ve formları vardır. Uzaktan bakıldığında göknara benzese de piramide benzer tepesi ve sarkık dalları ile ondan ayırt edilebilir. Boyu 40-50 m’ye kadar ulaşabilir. İğne yaprakları kısa, sivri uçlu ve kesitli dört köşedir.

Olgunlaşmış kozalağının pulları dağılmaz.

Ülkemizde Doğu Karadeniz dağlarının denize bakan yüksek kesimlerinde saf ya da karışık ormanlar kuran türü Doğu ladinidir (P. Orientalis, Y). Ülkemizde 146.300 hektar saf Ladin ormanı bulunmaktadır.

Kızılağaç
Trakya, Marmara çevresi, Batı Karadeniz ve Doğu Karadeniz’de saf ve karışık olarak yayılış gösteren kızılağaç, boyu 20 m’yi aşabilen, esmer kabuklu, seyrek dallı bir ağaçtır. Daha çok serin bölgelerde ve nemli dere yataklarının bulunduğu yerlerde görülür.
Ülkemizde 66.357 hektar koru, 297 hektar baltalık kızılağaç ormanı bulunmaktadır. Uzunluğu 4-9 cm genişliği 3-7 cm arasında değişen ters yumurta biçimli ve testere dişli yaprakları vardır. Köklerinde bulunan, havanın serbest azotunu bağlayan yumrular nedeniyle toprakları azotça zenginleştirir.

Ardıç
Üremesi, bir başka türe bağlı bir ağaç türü. Ardıç ağacı tohumlarını yere döker ancak bu tohumlar bir ardıç kuşu (Karatavuk) tarafından yenmedikçe hiçbir işe yaramaz. Ardıç kuşunun sindirim sisteminde ardıç ağacının tohumlarının kabukları açılır. Ardıç kuşu dışkısı ile birlikte toprağa karışan tohumlar tutar.

Sürüngen çalılardan büyük ağaçlara kadar çok çeşitli türleri olan ardıç, hemen hemen bütün bölgelerimiz yüksek dağlık kesimlerinde doğal yayılış gösterir. Bazıları servi gibi pul yapraklara, bazıları da batıcı iğne yapraklara sahiptir.

Ülkemizde 1.100.492 hektar saf ardıç ormanı bulunmakta ve önemli doğal türleri; Katran ardıcı, Adi ardıç, Finike ardıcı, Kokulu ardıç, Alp ardıcı, Sabin ardıcı, Boylu ardıçtır.

Göknar
Soğuk ortamları tercih eden yaprak dökmeyen ağaç cinsidir. Doğada 25 metreye kadar büyüyebilen piramidimsi ağaçlardır. Az ışığa ihtiyaçları vardır. Soğuk iklimleri sevdikleri için fazla sıcak ortamları sevmezler ama ısıya karşı toleransları vardır.

Bunlar genel olarak ladin ağaçlarına göre soğuğa daha dayanıklı olup genelde Karadeniz Bölgesinde ladinlerle sarıçamlar arasında bulunurlar. Bazen de bunlarla karışık ormanlar oluştururlar. Bu ağaçlar soğuğa dayanıklı ve genelde dağların kuzey yamaçlarında nemli ve gölgeli ortamları seven ağaçlardır. Artvin –Pazar çevresinde saf orman oluştururlar. Yumuşak keresteli ağaçlardandır.
Karaçam
Yazın serin ve güneşli geçen, kışın ise karlı ortamları çok sever. Kızılçam kadar kuraklığa dayanıklı olmadığı için ülkemizde yazın kurak geçen ve kışları soğuk ve kar yağışlı alanlar olan yüksek kesimlerde daha iyi yetişmektedir. Bütün kıyı bölgelerimizin dağlık kesimlerinde saf ya da karışık ormanlar kurar, hatta stepe kadar sokulur. Ülkemizde 2.527.685 hektar saf karaçam ormanı bulunmaktadır.

Batı Anadolu’da Uşak, Kütahya, Manisa demirci çevresi, Biga yarımadasında Kaz dağlarında, Akdeniz de Toros dağlarının yüksek kesimlerinde, Ege Bölgesinde aydın ve Boz dağlarda, Marmara’da Uludağ çevresinde, İç ve doğu Anadolu’da yüksek kesimlerde, Karadeniz de ise batı Karadeniz de ( Ordunun batısında) yer yer de dağların güneye bakan yamaçlarında görülür.

Kerestesi çok değerli olup mobilya ve doğrama yapımında ( kapı, pencere) çok kullanılır.

Fıstık Çamı
Tipik bir Akdeniz ağacı olan fıstık çamı, özellikle Batı ve Güney Anadolu'da yaygın olarak görülür. 15-20 m boyundadır. Gençlik döneminde yuvarlak, yaşlılık döneminde ise şemsiye gibi tepesiyle diğer çamlardan ilk bakışta ayırt edilebilir. Tohumları oldukça büyüktür. Halk arasında "çam fıstığı" diye adlandırılan tohumları Batı Anadolu köylüleri için önemli bir gelir kaynağıdır.

Kızılçam
Kızılçamın dünyadaki en geniş yayılış alanı Türkiye'dedir. Akdeniz ve Ege bölgelerinde geniş alanlar kaplamakla birlikte, Batı ve Orta Karadeniz bölümlerinde de lokal yayılış gösterir. Deniz seviyesinden 1000-1200 m yüksekliğe kadar ulaşan kızılçam, ışığı seven hızlı büyüyen bir çam türüdür.

Kayın
Daha çok kuzey bölgelerimizde doğal yayılış göstermekle birlikte kayın ağacı, güneydeki Amanoslar'da yayılış gösterir. Saf ya da göknar, ladin, çam ve meşelerle karışık geniş ormanlar kurar. Yağlı meyveleri doğada yaban hayvanları için önemli bir besin kaynağıdır.

Sarıçam
Sarıçam, Kuzey Anadolu'nun yüksek dağlık kesimlerinde saf ya da karışık ormanlar kurmakla birlikte küçük adacıklar hâlinde iç ve güney bölgelerimize kadar ulaşır. Ülkemizde bulunan sarıçam ormanlarının kapladığı alan 757.426 hektardır.

Meşe
Meşe, ülkemizin hemen her bölgesinde türlerine bağlı olarak yayılış gösterir. 25 m boya ve 2 m çapa erişebilen geniş tepeli ağaçlardan 3-5 m boya sahip çalılara kadar değişen türleri vardır.

NEMİ VE YAĞIŞI SEVEN AĞAÇLAR GENEL OLARAK KARADENİZ KIYILARIMIZDA YETİŞİR. AKDENİZ ,EGE VE MARMARA KIYILARIMIZDA ORMANLARIMIZDA GENEL OLRAK KIZILÇAMLAR YAYGINDIR. İÇ BÖLGELERİMİZDE Kİ ORMANLAR İSE SARIÇAM, KARAÇAM VE MEŞE AĞAÇLARINDAN OLUŞUR. BU AĞAÇLAR KURAKLIĞA VE SOĞUĞA DAYANIKLIDIR.

Ormanlar, ağaçların bir örtü oluşturduğu alanlardır. Ağaçlar, yapraklarının özelliklerine göre iğne ve geniş yapraklı olmak üzere iki gruba ayrılır. Bazı kesimlerde geniş ve iğne yapraklı ağaçlar bir arada bulunarak karışık ormanları oluşturur.
İğne yapraklı ağaçlar yıl boyunca yeşilliklerini korur. Bu gruba kızılcam, karaçam, sarıçam, göknar, sedir, ladin ve servi gibi ağaçlar girmektedir. Kışın yaprağını döken geniş yapraklı ağaçların en yaygın türleriyse; meşe, kayın, gürgen, kestane, kızılağaç, kavak, ıhlamur, akçaağaç ve dişbudaktır.
Ormanlarımızda az da olsa büyük ve yaşlı ağaçlar görülmektedir. Anıt ağaç olarak adlandırılan bu ağaçlar koruma altına alınmıştır. Mersin Çamlıyayla'da bulunan Türkiye'nin 1100 yaşındaki en yaşlı ardıcı, Elmalı-Çıklıkkara sedir ormanındaki 1000 yaşında olan ambar katranı, Çanakkale-Behramkale'deki palamut meşesi bunlara örnektir.


DERS DIŞI ETKİNLİK SAYFA 122 LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI
*Türkiye’de hangi bitki toplulukları görülmektedir?
Orman, Maki, Orman-Çalılık-Antropojen Bozkır, Bozkır, Çayır

*Ormanlar daha çok nerelerde yaygındır?
Kıyı bölgeler ve yakın çevreleri. En zengin Karadeniz Bölgesi

*Ormanların dağılışında belirleyici olan iklim elemanını açıklayınız?
Nemlilik ve Yağış, Ormanların gelişmesi yağışa bağlıdır.

*Yağışın az olduğu yerlerde hangi bitki toplulukları yaygındır?
Bozkır - Antropojen Bozkır

*İç bölgelerde Makilere rastlanamamaktadır. neden?
İç bölgelerde kış sıcaklılarının düşük olması.

ETKİNLİK SAYFA 123 LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI
*Çevrenizde hangi tür ağaçlar bulunmaktadır?
Sayfa 120 – 121 deki ağaç türlerinden hangilerinin çevremizde yer aldığını bulunuz.

*Bu ağaç türlerinin iklimle olan ilişkisini açıklayınız.
Çevremiz görülen ağaç türleri ile bulunduğumuz alanın iklim özelliklerini ilişkilendirelim.


ETKİNLİK SAYFA 124 LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI
Ülkemizdeki 12.000 civarında bitki türünün yarısı Kuzey Anadolu Dağlarında yer almaktadır. Buradaki zenginliğin nedenlerini açıklayınız.
BU BÖLGEDEKİ İKLİM ŞARTLARININ BİRÇOK BİTKİ TÜRÜNÜN YETİŞMESİNE İMKAN SAĞLAYACAK DERECEDE UYGUN OLMASI ( ILIMAN VE NEMLİ İKLİM),
Bu bölgedeki yer şekillerinin çeşitliliği,
Relikt bitkilerin yaygın olmasıdır.

Ülkemizdeki Maki Bitki Örtüsü ve Dağılışı
Maki; Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde, kızılçamların tahrip edildiği kıyı kuşağında geniş alanlar kaplayan, daima yeşil kalan, bodur ağaç ve çalılardan oluşan bitki örtüsüdür.

Kuraklığa dayanıklı bitkilerdir.Maki yaz sıcaklığına ve kuraklığına karşı; dar ve kalın yaprak yapısı, kaygan, tüylü kadifemsi yüzeyi ile buharlaşmayı azaltmış olması nedeniyle dayanıklıdır. Kurak ortama uyum sağlayabilmek için derinlerdeki sulardan yararlanmak için çok uzun kök sistemlerine sahiptir.

Makiler Kızılçam ormanlarının tahrip edilmesi ile ortaya çıkmıştır.

Makiler; Marmara kıyılarında 300-400 m, Ege kıyılarında 500-600m, Akdeniz kıyılarında 700-800m yükseltiye kadar çıkabilmektedir. Maki yetişme sınırı için enleme bağlı olarak sıcaklıkların kuzeye doğru gidildikçe azalması makilerin görülebildiği yükselti sınırının aşağı doğru düşmesine neden olur.

Makiler soğuğa karşı dayanıksız olduğu için iç bölgelerimizde yetişmez. Genellikle 1-3 m boyunda olan bu ağaç ve ağaççıkların yaprakları kalın, sert, cilalı veya keçe gibi tüylüdür.

Makiyi oluşturan başlıca bitkiler; yabani zeytin, mersin, keçiboynuzu, kermez meşesi, sandal, koca yemiş, defne, sakız, menengiç, zakkum, tesbih ve akçakesmedir.
Akdeniz ve Ege kıyılarında makilerin tahrip edildiği, toprağın inceldiği alanlarda genelde diz boyu yüksekliğinde dikenli çalılardan oluşan bitki toplulukları görülür. Garig adı verilen bu bitkilerin başlıcaları; lavanta çiçeği, diken çalısı, süpürge çalısı, laden, yasemin ve fundadır.

Karadeniz kıyılarında da ormanların tahrip edildiği yerlerde çalılara rastlanır. Bunlara "yalancı maki (psödomaki)" denir.

ETKİNLİK SAYFA 125 LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI
Makiler; Marmara kıyılarında 300-400 m, Ege kıyılarında 500-600m, Akdeniz kıyılarında 700-800m yükseltiye kadar çıkabilmektedir.

*Makilerin çıkabildiği üst sınırın bölgelere göre değişiklik göstermesinin nedenini belirtiniz.
MAKİ BİTKİSİNİN KIYI BÖLGELERİMİZDE ÜST SINIRININ FARKLI OLMASININ SEBEBİ:
Maki yetişme sınırı için enleme bağlı olarak sıcaklıkların kuzeye doğru gidildikçe azalması makilerin görülebildiği yükselti sınırının aşağı doğru düşmesine neden olur.

*Maki bitki topluluğunun, yazları sıcak ve kurak geçen Akdeniz iklimine uyum sağladığını gösteren özellikleri nelerdir?
MAKİ BİTKİSİNİN AKDENİZ İKLİMİNE UYUM SAĞLADIĞININ GÖSTERGELERİ:
Maki yaz sıcaklığına ve kuraklığına karşı; dar ve kalın yaprak yapısı, kaygan, tüylü kadifemsi yüzeyi ile buharlaşmayı azaltmış olması nedeniyle dayanıklıdır. Kurak ortama uyum sağlayabilmek için derinlerdeki sulardan yararlanmak için çok uzun kök sistemlerine sahiptir.
Kısaca YAPRAK ve KÖK yapısı sıcak ve kurak ortama dayanıklı özelliklere sahiptir.

Ülkemizdeki Bozkır Bitki Örtüsü ve Dağılışı
Kurak ve yarı kurak bölgelerde, ilkbahar yağışlarıyla yeşeren ve yaz kuraklığının etkisiyle sararan ot topluluklarıdır. Bozkırlarda görülen yaygın ot türleri; geven, koyun yumağı, üzerlik, çakırdikeni, yavşan otu, gelincik, sığır kuyruğu, kılıçotu, çayır üçgülü, peygamber çiçeğidir.
Ülkemizin önemli bir bölümünde bozkırlar yer almaktadır. Fakat bu alanların hepsi doğal bozkır değildir. İç kesimlerde insanlar tarafından ormanların tahrip edilmesiyle oluşan bozkır alanları da vardır. Bunlara ANTROPOJEN BOZKIR adı verilir. Ülkemizin iç bölgelerindeki bozkırların büyük bir bölümü ormanların tahrip edilmesinden sonra ortaya çıkmış antropojen bozkırlardır. Yer yer ağaç topluluklarının görülmesi iç bölgelerimizdeki bozkırların antropojen bozkır olduğunun kanıtıdır.


ETKİNLİK SAYFA 126 LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI
Tarihçiler, 1402'de Timur ile Yıldırım Bayezit’in Çubuk Ovası’nda yaptıkları Ankara Savaşı’nda Timur’un fillerini ormana gizlediğini ve savaşın en kızgın anında bunları ortaya çıkararak savaşta üstünlük sağladığını anlatmaktadırlar. Bu olay gösteriyor ki 1402'de Ankara ve çevresinde, fillerin gizlenebileceği kadar büyük orman alanları bulunmaktaydı. Bugün aynı yerde çalı dahi bulmak zordur.
Bu durumun nedenlerini ve sonuçlarını tartışınız.
ZAMAN İÇİNDE SAVAŞLAR, YANGINLAR ,TARLA AÇMA , YAKACAK ODUN İHTİYACI GİBİ NEDENLERLE İÇ BÖLGELERİMİZDEKİ ORMANLAR TAHRİP EDİLMİŞ YAĞIŞ VE NEMLİLİK AZ OLDUĞU İÇİN ORMANLAR TEKRAR YETİŞEMEMMİŞTİR. ORMANLAR YERLERİNİ ANTROPOJEN BOZKIRLARA BIRAKMIŞLARDIR.

Ülkemizdeki Çayır  (Alpin Çayırların) Bitki Örtüsü ve Dağılışı COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI LİSE 2.SINIF
İlkbaharda yeşerip yaz boyu yeşil kalan, bozkırlardan daha gür ot toplulukları çayır, dağ çayırı veya alpin çayır olarak adlandırılır. Bunlar, Erzurum-Kars çevresindeki yüksek plato alanlarında, Kuzey Anadolu Dağlarında, Toroslarda ve ülkemizin doğusunda yer alan yüksek dağlarda görülmektedir.
Yaz aylarında yeşil olan çayırlar, kış aylarında kar altında kalır. Dağ çayırlarını oluşturan başlıca ot türleri; geven, yumak, tarla sarmaşığı, düğün çiçeği, sarı çiçekli orman gülü, mine, kar çiçekleri, kardelen, taşkıran, yıldız ve çayırdır.



Metin ve resimlerden yararlanarak çayır ile bozkırın yetişme şartlarını karşılaştırınız.

Çayır; karasal iklimin soğuk ve nemli yaz yağışı alan, yaz kuraklığının olmadığı yerlerinde, Bozkır ise; karasal iklimin az yağışlı kurak özellikle yaz kuraklığının belirli olduğu alanlarda yetişir.


ETKİNLİK SAYFA 127 LİSE COĞRAFYA 10.SINIF KİTABI

*Giresun-Mersin kesiti arasında görülen bitki örtüsü dağılışı üzerinde etkili olan faktörleri açıklayınız.

Nemlilik ve Yağış ile Sıcaklık şartlarının farklı olmasıdır.
Bitki örtüsünün ağaç, çalı ve ot olması bir yerin nem ve yağış miktarına bağlıdır. Ağaçların iğne yapraklı ya da geniş yapraklı olması ise sıcaklık şartlarının soncudur.
Sıcaklığın düşük olduğu yerler ile sıcaklığın çok yüksek olduğu kuraklığın belirginleştiği yerlerde iğne yapraklı ağaçlar yetişirken, ılıman sıcaklıkların olduğu ortamlarda geniş yapraklı ağaçlar yetişmektedir.

*Harita üzerine Ayancık (Sinop)-Antalya arasına örnekteki gibi bir hat çiziniz. “Türkiye bitki örtüsü Haritası”ndan da yararlanarak bu hatta görülen bitki örtüsünü profil üzerine yerleştiriniz.

Harita aşağıda verilmiş Sinop’tan hareketle öncelikle1000 m ye kadar geniş1000-1500 metre arası karışık 1500- 2000 arası iğne yapraklı ağaçlar 2000 metre üstü çayır.Taşköprü’ye doğru İnerken iğne yapraklı ağaçlar. Taşköprü’den Devrez’e doğru çıkarken 1000-2000 arası karışık 2000 üstü iğne ve çayır Devrez çayına inerken iğne yapraklı güneye baktığından pek çayır olmaz. Tekrar Devrez den iç Anadolu’ya doğru çıkarken karışık ve iğne yapraklı ağaçlar. Devrez’den Emir dağı arası bozkır. Emire çıkarken karışık. Akşehir oluğu ve Beyşehir olukları bozkır. Beyşehir’den Toroslara çıkarken karışık ormanlar 2000 den sonra çayır. Toroslar dan Antalya’ya doğru iniş çayır, iğne yapraklı, 700 metreden aşağılar maki olur.

*Yukarıdaki haritada, renklendirilerek verilen illerin bitki örtüsünü (orman, maki, bozkır, çayır gibi) yazınız.

TÜRKİYE HARİTASINDA BOYANMIŞ BAZI İLLERİMİZİN DOĞAL BİTKİ ÖRTÜLERİ:
İZMİR: Maki
Bolu: Orman
Bartın: Orman
Aksaray: Bozkır
Antalya: Maki
Erzurum:Çayır
Ağrı:Çayır

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DERS DIŞI ETKİNLİK SAYFA 128 DIŞ KUVVETLER KAVRAM HARİTASI LİSE COĞRAFYA 9.SINIF KİTABI

DERS DIŞI ETKİNLİK SAYFA 128 DIŞ KUVVETLER KAVRAM HARİTASI LİSE COĞRAFYA 9.SINIF KİTABI Aşağıdaki kavramları uygun yerlere yazarak kavram haritasını tamamlayınız. Akarsu, dalgalar, rüzgârlar, barkan, kumullar, kaynak, falez, debi, rejim, rejimi düzensizdir, kanyon vadi, dolin, yatık yamaçlı vadi, akarsu yatağı, vadi, karstik şekiller, çentik vadi, boğaz vadi, sarkıt, dikit, polye, uvala.

ETKİNLİK SAYFA 123 LİSE COĞRAFYA 9.SINIF KİTABI

ETKİNLİK SAYFA 123 LİSE COĞRAFYA 9.SINIF KİTABI Sıcaklığın düşük olduğu bölgelerde yağan karlar donarak birikir. Bu karlara toktağan kar (kalıcı kar) denir. Toktağan karın başladığı yüksekliğe toktağan kar sınırı adı verilir. Yandaki şekilde toktağan kar sınırının Ekvator’dan kutuplara doğru değişimi görülmektedir. Buna göre toktağan kar sınırı Ekvator’dan kutuplara doğru nasıl bir değişim göstermektedir? Bu değişimin sebepleri nelerdir? Daimi kar sınırının yükseltisi Ekvatordan kutuplara doğru azalır. Ekvatorda 5500 m olan sınır,  Sınır kutuplarda ve kutplara yakın alanlarda enleme bağlı olarak sıcaklığın azalmasında dolayı deniz seviyesine “0 metreye” yakındır. Bu sınır Enlem ve iklim özelliklerine bağlı olarak değişir. Ekvatordan kutuplara doğru sıcaklığın azalması sonucu daimi kar sınırı aşağı doğru inmektedir.

Türkiye’nin Dağları ETKİNLİK SAYFA 158 LİSE COĞRAFYA 9.SINIF KİTABI

Türkiye’nin Dağları ETKİNLİK SAYFA 158 LİSE COĞRAFYA 9.SINIF KİTABI Tabloda yer alan dağları Türkiye fiziki haritasından yararlanarak aşağıdaki haritaya yerleştiriniz. Kuzey Anadolu Dağları Yıldız Bolu Ilgaz Küre Köroğlu Canik Giresun Rize Kaçkar Yalnızçam Mescit Çimen Kop Güney Anadolu Dağları Akdağlar Bey Dağları Geyik Bolkar Aladağlar Tahtalı Binboğa Nur Karacadağ Doğu Anadolu Dağları Mercan Karasu-Aras Şerafettin İhtiyarşahap Nemrut Süphan Tendürek Ağrı Batı Anadolu Dağları Koru Işıklar Uludağ Murat Kaz Madra Yunt Aydın Menteşe İç Anadolu Dağları Sündiken Emir Sultan Hınzır Tecer Elmadağ Karadağ Karacadağ Hasandağ Melendiz Erciyes Dağı